Bu yazıyı daha önce yazmayı planlıyordum ancak Türkiye`de yaşanan depremler silsilesi sebebiyle erteledim.

Ki yazının teması “ölüm” idi! Bir kez daha ölüm, kendini hatırlattı…

Hepimiz öyle ya da böyle çeşitli haksızlıklara, mantıksızlıklara ve kibir örneklerine maruz kalıyoruz.

Her ne kadar hayattaki mottolarımdan birisi Romali şair #Horatius a ait aşağıdaki aforizma olsa da insan bir şekilde etkileniyor.

“Hiçbir şeye şaşmamak: İşte budur, seni mutlu kılıp mutlu tutacak olan”

İnsan niye etkilenir haksızlıklardan? İnsan niye etkilenir vicdansızlıklardan? İnsan niye üzülür?

Şaire kulak verelim o halde…

“Hayat bazılarına mutsuz olmakla, duygusuz olmak arasında bir tercih hakkı tanır, daha fazlasını degil” #MurathanMungan

Ülkenin en değerli şirketlerinden Koç Holding Yönetim Kurulu başkanlarından rahmetli Mustafa Vehbi Koç ile staj yaptığım otelde merhabalaşma şansım olmuştu yıllar önce. Restaurantta stajerinden otel müdürüne kadar 8 kişilik koca bir ekiple Mustafa Bey’in restaurantta gelmesini bekliyorduk. Geldi ve gülümseyerek 8 kişi ile ayrı ayrı temas kurarak yerine oturdu. Kimimizin elini sıktı, kimimizin hatrını sordu, kimimize günaydın dedi. Yani, 100.000 den fazla insana istihdam sağlayan bir sirketin başında olması ya da 1 milyardan $`dan daha fazla kişisel servete sahip olması onu kibirli yapmamıştı.

Dünyada 25`ten fazla dile çevrilen kitapları olan yazarlara bile ulaşabiliyorken göreceli olarak daha az popüleritesi olan kibirli insanlarla dolu çevremiz.

Geçtiğimiz haftalarda bir şirketin yöneticisine mail atmak istedim ve çağrı merkezini arayarak ilgili yöneticinin email adresini talep ettim ancak vermediler. Yanlış anlaşılma olmasın diye tekrarlama gereği duydum ve tekrar belirttim; telefon numarasını değil sadece iş email adresini rica ediyorum!. Cevap; kendisine ileteceğiz eğer uygun görürse size ulaşacaktır! Ben çağrı merkezi yanlış anlamıştır diye kendimi avuttum ama kişi dönmediği zaman yanildigimi farkettim.

Mesajlar attığımız arkadaşlar oluyor heyhat! mesajı okuyor ama cevap yazmıyor! Yani mesaja cevap veremeyecek kadar ne kadar yoğun olabilirsiniz?

En tuhafı ve belki de en katlanılmaz olanı yolladığınız mesaja bile cevap vermeyen kayıtsız ve saygısız kibirli arkadaşların bir yerlerde tesadüfen karşılaştığınızda size çok candan davranmaları!

LinkedIn`de toplantı ya da potansiyeli yüksek bir işbirliği için “mesaj iceren” davetiye gönderdiğiniz insanlar profilinize bakıyorlar ama mesajınıza dönmeyebiliyorlar. Dönmek zorunda değiller diyen sazanlar olabilir. Esas olan şirketin faydasıdır, egolarınız değil!

Vaktiyle kariyerlerine olumlu dokunuşlar yaptığınız insanlar sizi kolaylıkla unutabiliyorlar. Unutmakla kalmayıp arkanızdan kötü konuşabiliyorlar.

“Sırt boyunca uzanarak vücuda destek sağlayan, kemikten, kıkırdaktan veya her ikisinden oluşan, içinde omuriliği barındıran kemik yapı.” TDK böyle tanımlıyor. Yani “omurga eksik olunca” normaldir.

Oturduğu koltuğun rahatlığını kaybetmemek icin şirketinin menfaatini yoksayarak haksızlıklar yapanlar, hak yiyenler, likayatsız insanları istihdam ederek aslında işi daha çok hakedenleri mağdur edenlerin hüsrana ulaşacakları zamanların er yada geç geleceğine inanıyorum.

Bir gün “dünya denen bu bekleme odasından” #NilgünMarmara göçüp gittiğimizde geride kalacak olan ne? diye durup düşündüğümde kendime söylediğim hep şu oluyor “geride sadece iyilikler kalacak”

İyilik yap denize at demiş atalarımız ki ne güzel söylemişler.

Bugüne kadar dünyada yaşamız insanların sayısının 100 milyardan fazla olduğu tahmin ediliyor. Yani şu an ki dünya nüfusu bügüne kadar yaşamış dünya nüfusunun %10`u bile değil.

Eğer yaşasaydı rahmetli #StevePaulJobs`un tahmini serveti 100 milyar $ olacaktı.

Rahmetli #SakıpSabancı yaşasaydı kisisel serveti 6 milyar $ idi belki de.

Rahmetli #HenryFord 200 milyar $ ile öldü.

Kanuni Sultan Süleyman’ın vasiyetini okumayanlar icin tekrar hatirlamakta fayda var;

Ölümün eşiğinde olan cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman komutanlarını çağırıp son üç arzusunu iletmiş.

1] Tabutum dönemin en iyi doktorlarınca taşınmalı.

2] Elde ettiğim tüm zenginliğim [altın, gümüş ve değerli taşlar] yol boyunca tabutum mezara gelene kadar serpiştirilmeli.

3] Ellerim, herkesin görebileceği şekilde tabutun dışına sarkmalı.

Komutanlardan biri,bu isteklere anlam veremeden şaşkın şaşkın, nedenini sormuş.

Kanuni Sultan Süleyman, açıklamış:

1] Tabutumu en ünlü doktorların taşımasını şu nedenle istiyorum: Herkes bilsin ki, Doktorlar ne kadar iyi olursa olsun, onlar bile ölümün karşısında çaresizdir.

2] Yerlere serpeceğiniz değerlerim de gösterecektir ki: Bu dünyada elde ettiğimiz zenginlik, bu dünyada kalır.

3] Ellerim tabutun dışında kalsın ki, herkes bilsin: Bizim için en değerli şey olan zamanımız tükenince, boş ellerle doğduğumuz gibi, boş ellerle de gideriz.

Yazının görselinde de kullandığım gibi Churchill`inde dediği biri mezarlıklar vazgeçilmezlerle doludur. Bir zamanlar onlarda vazgecilmezdi.

Her an kalkmak zorunda kalınabilecek koltuklar için omurgaların esnetilmemesi gerekiyor

Hak yememek gerekiyor.

Saf ve koşulsuz iyilikten vazgeçmemek gerekiyor.

Güzel bir hafta diliyorum.

Yakup Demir

05 Mart 2023

Reklam